22 Eylül 2018 Cumartesi

AN'I YAKALA

  Hayat her zaman mutluluk getirmiyor.Getirdiği mutlulukta yeterli olmayabiliyor.Bazı anlar vardır hafızamıza kazıdığımız silmek istesek de silemediğimiz. Aklımızda hep bi köşe bulur kendine. Mutsuz anılarınıza dikkat edin bir süre sonra silikleşir.En mutlu olduğunuz ama gerçek anlamda mutlu olduğunuz an kaybolmaz. Gözünüzü kapattığınızda hep ordadır. İşte bu yüzdendir geçmişe özlemlerimiz.
 
  Kimimizde gelecek için kaygı duyar manik ruh haline girer. Gelecek kaygısı insanı manikleştirirken, geçmiş depresifleştirir. 
 
  Bütün bunlar olurken şimdiki zamanı kaçırırız çoğumuz.Oysa sadece şuan var.Ne geçmiş geri gelecek ne de geleceğin gelme garantisi var. Siz siz olun hayatı şimdi yakalamaya bakın.

21 Ekim 2017 Cumartesi

KENDİNE GEL!

  Önemli olan  hayata nasıl baktığımızdır. Hayata bakış açımız bizim duygu durumumuzu, hayatı yaşayış şeklimizi belirler. Asıl olan dünya  değildir. Şurada yaşayacağımız 50 60 sene belki daha bile azken dünyanın getirdikleri götürdükleri beni neden üzsün  diye düşünüyorum. Evet üzülmek çok saçma şuan üzüldüğün şeyin öldükten sonra bir önemi kalmayacaksa ee ? :) Üzülmek tamamda sevinmeyecek miyiz dediğinizi duyar gibiyim. Tabi ki sevineceğiz ama neye ?




   Bu kısım mühim eğer Dünyada her şey geçiciyse sevinçte öyle haksız mıyım ot gibi mi yaşayalım The Öznurhan? Hayır tabi ki şöyle bir düşünelim bu hayatın sonu sonsuz hayatın başlangıcı olduğuna göre..  bizim öteki tarafa götürecek sevinçlerimize ihtiyacımız var kardeşim. Sen Allah için yaptığın, Allah'ın helal dairesinde gerçekleştirdiğin ve onun rızasını gözettiğin her şey aslında sana sonsuz hayatta birer yolluk olacak. Evet bu bakış açısıyla baktığımızda hayata, aslında sevinçler de pek bu dünyada kalıcı değil ama sonsuz sevinçlerin olabilir kardeşim.
 Dünyasal zevklerinden boş işlerden sıyrıl ve sonsuzluğa bir adım at..

5 Temmuz 2017 Çarşamba

Çok Küçüğüz

  Etrafımızdaki olaylara dünyaya olan etkimizi düşünüp kendimizi tanrılaştırma küstahlığında bulunmadan önce koca dünya olarak tanımladığımız bu gezegenin ne kadar küçük olduğunu farketmeliyiz.



   Dünyanın ekvatorunu çevreleyen daire uzunluğu 40.075 km. kuzey kutbundan güney kutbuna olan Boylam uzunluğu ise 40.007 km civarındadır. güneş sisteminde 4. en büyük gezegendeyiz. Bizden sonra neptün plüton derken kendi yıldızımız olan güneş var. Güneş gibi bir çok yıldız var ve bilinen en büyük yıldız güneşin 5 milyar katı büyüklüğünde. Her yıl yeni yıldız sistemleri keşfediliyor. Güneşin Samanyolu galaksisini turlaması 200 milyon yıl sürer. Ve bizim galaksimiz gibi  milyarlarca galaksi vardır. Bu galaksilerin toplamı bizim evrenimizi oluşturuyor. Bunun dışında ise başka evrenlerinde olması mümkün.



 Evet acaba yalnız mıyız? Yoksa kendini tek sanan aptal bir balık mıyız? Bu dünyadaki sosyal sınıflar devletler siyasi görüşler üzüntüler sevinçler hatıralar  önemsediğimiz her şey bu ölçekten bakıldığında ne kadar önemsiz ve boş geliyor değil mi? 
   



  Küçük dünyamızdan çıkıp büyük resme baktığımızda neyin önemli olduğunu artık görmemiz daha kolay. 💥

Hayata Bağlanmanın Evrensel Sembolü

Hayatta mutluluğu yakalamak çok zor olmasa gerek. Dertleriniz olabilir hatta belkide en büyük dert sizde olabilir.Herkesin derdi kendine büyük görünürmüş. Kimisi evladını kaybeder, kimisinin de telefonunda çizik olur dertlenir.. 

Aslında sen dertten değil dertsizliğinden içiyorsun..

O sadece yaşayan en büyük bilim adamı değil, insan iradesinin ve  hayata sıkı sıkı bağlanmanın evrensel sembolü. 21 yaşında yakalandığı ALS ( Amyotrofik lateral skleroz) hastalığı nedeniyle, ömrü boyunca tekerlekli sandalyede yaşamak zorunda kalsa da, hayatını adadığı evren bilim çalışmalarıyla hayata tutundu.

Yanağındaki  ufacık bir kas sayesinde dünya ile iletişimini korusa da, gündelik yaşamını sürdürebilmek için 10 kişilik bir ekibe ihtiyacı olsa da, o hep farklı. Bu efsane bilim adamını  hiç bir fotoğrafında üzgün göremezsiniz. Gözlüklerin ardındaki o gözlerin içi hep güler. Yaşama, soluk aldığı evrene sevgi ile bakar.

Profesör Hawking, kendini engelli olarak görmüyor. Çünkü, o engelin insan bedeninde değil beyninde başladığına inanıyor:





"Engelli bir bireyseniz, büyük ihtimalle bu sizin suçunuz değildir fakat insanlardan acıma beklemenin ya da dünyayı suçlamanın bir yararı da yoktur. Olumlu bir tavır takınmalı ve içinde bulunduğunuz durumu en iyiye döndürmeyi bilmelisin. Fiziksel bir engeliniz varsa, bunu psikolojik bir engele dönüştürmeyin. Bana göre, fiziksel engelli biri, kendisine fazla engel teşkil etmeyecek fiziksel aktivitelere yönelmeli. Sanırım, Paralimpik Olimpiyat Oyunları pek ilgimi çekmiyor. Bana söylemesi kolay, çünkü atletizm oldum olası ilgimi çekmemiştir. Diğer yandan bilim, engelli insanlar için çalışabilecekleri uygun bir alan. Çünkü olayın çoğu zihinde bitiyor. Elbette, deneysel çalışmalar biraz problem çıkartabilir ama, teorik düşünmek de oldukça ideal. Benim engellerim, çalışma alanım olan teorik fizikte bana büyük bir sorun teşkil etmiyor. Aslına bakarsanız bana faydaları da dokundu. Derslerden ve yönetimsel işlerden muafım. Engellilik hayatım boyunca karımdan, çocuklarımdan, iş arkadaşlarımdan, öğrencilerimden aldığım yardımı es geçemem. İnsanların size yardım etmeye hazır olduklarını anladım. Yeter ki, yardımlarının işe yarayacağına dair bir şeyler gösterin onlara. Elinizden gelenin en iyisi yapın."

Yardımcılarının gözünden
"Profesör Stephen Hawking, 10 kişilik bir ekiple birlikte. Bu ekip onun evinde yatılı kalan ekibi . Bir de Cambridge Üniversitesi’nde, kendisini hiç yalnız bırakmayan kemikleşmiş yardımcıları var. İşte bir de onlarin dilinden dinleyelim ünlü bilim adamını : ‘ Profesör Hawking çok ilginç biridir.  Tekerlekli sandalyede yaşamasına, hastalığına rağmen hiçbir şeyi yokmuş gibi hayata bağlıdır. Biz onu engelli olarak görmüyoruz. Çünkü o bunu hiç hissettirmez. Hayat dolu biridir. Enerjisi çok yüksektir. Genelde güler yüzlüdür ama nadiren kızdığı da olur. Onun yanında olmak bile bizim için onur. Ondan her gün çok şey öğreniriz. Bazen, onunla ilgili basında çıkan haberlere çok şaşırıyoruz. Profesör Hawking’i tanımak bile ayrıcalıktır ." demişlerdir.
                                            

                                                Hayatınızdaki güzellikleri farkedin 💪

AN'I YAKALA

  Hayat her zaman mutluluk getirmiyor.Getirdiği mutlulukta yeterli olmayabiliyor.Bazı anlar vardır hafızamıza kazıdığımız silmek istesek de...